Tuz Yiyen Oda Ali, 5 yaşında hayal dünyası geniş bir çocuktu. Hayal kurmak çok hoşuna giderdi. Bazı zamanlar hayal kurmak için odasına kapanır saatlerce yemek bile yemezdi. O, hayal ile her problemi çözebileceğini düşünürdü. Fakat son günlerde yaşadığı problem öncekilerden de büyük bir şeydi. Odasında gizemli şeyler oluyordu sanki! Geçenlerde mutfaktan biraz tuz alıp suyun içine atmıştı fakat tuz odasına girinceye kadar bardağın içinde olduğu halde odasına girdiğinde birden bire yok oluverdi! Önce belki suyun içine tuzu atmadım deyip işlemi tekrar etti ama sonuç yine aynıydı. Suyun içindeki tuz gerçekten de odasına girince yok oluyordu. Ne kadar düşündüyse de buna bir çare bulamamıştı. Belki de odasının gizli güçleri vardı ve tuzu yok ediyordu. Ya da odası canlıydı ve tuz ile besleniyordu bu nedenle odasına giren tuz odasının midesine iniyordu! Odasının canlı olması ve tuz ile beslenmesi güzel bir şeye benziyordu ama “Ya beni de yerse” dedi içinden. Bu nedenle koşarak babasının yanına vardı ve heyecan ile olan biteni anlattı sonrasında da odasının canlı olduğunu ve tuz ile beslendiğini ayrıca kendisini ve anne ile babasını yemesinden korktuğunu bu nedenle kendisini uyarmak için buraya geldiğini söyledi. Bunları dinleyen babası hafif bir gülümseme ile Ali’ye: “Odanın eskisi gibi olmasını ister misin” dedi. Ali kabul edince de “Bunun tek yolu odanın yediği tuzları geri vermesini sağlamaktır.” Devamında Ali’nin odasına geçerek, “Tuz eklediğin bardakların nerede” diye sordu. Bardakları alıp sıcacık kalorifer peteğinin üzerine koyarak, “Ey oda sana eski haline dönmeni ve yediğin tuzlarımızı da geri vermeni emrediyorum” diye yüksek sesle bağırdı. Ve Ali’ye dönerek, “Sabaha kadar odaya düşünmesi için zaman vermemiz gerekir. Bu akşam ise bizimle uyursun odayı yalnız bırakmak lazım” dedi. Heyecanla anne ve babasının yanında uyuyan Ali, sabahın ilk ışıkları ile odasına koştu birde ne görsün tuz bardağın içine geri dönmüştü! Sevinçle kahraman babasına koştu ve yanağına harika bir öpücük kondurdu. Artık onun da odası eskisi gibiydi. |
Ali’nin gülümseten hikayesini okuduk. Hepimiz aslında tuzun oda tarafından yenmediğini biliyoruz. Tuz, su içinde çözünerek karışımı meydana getirmiştir. Buna çözünme dendiğini önceki konumuzda görmüştük. Peki karışımı oluşturan maddeleri eski haline getirmek mümkün müdür?
Karışımların Ayrılması
Karışımları ayırmanın birçok yolu vardır bunlara;
- Buharlaştırma,
- Damıtma,
- Yoğunluk farkından yararlanma şeklinde sıralayabiliriz.
a- Buharlaştırma
Hikayede Ali’nin babasının tuzlu suyu kalorifer peteğinin üzerine koyduğunu hatırlayalım. Bu işlem sırasında ısınan su buharlaşarak dışarı çıkar fakat tuz gaz hale geçmediği için bardağın içinde kalır. Zamanla bütün su buharlaşıp ayrılınca da geriye sadece tuz kalır böylece karışımı oluşturan maddeler bir birilerinden ayrılır. Bu yönteme buharlaştırma yöntemi denir.
Buharlaştırma yönteminde karışımı oluşturan maddelerden biri katı, diğeri ise sıvı olmalıdır. Bu yöntem de sıvı ısıtılarak buharlaştırılır katı madde buharlaşmadığı için kabın dibinde kalır.
Buharlaştırma yöntemi tuzlu sudan deniz tuzu elde etmede kullanılmaktadır. Öncelikle tuzlu deniz suyu bir yerde toplanır ve güneş altında ısıtılmaya bırakılır. Ardından buharlaşan suyun ardından geriye sadece tuz kalır.

b- Damıtma
Sıvı-Katı karışımları ayırmak için buharlaştırma yöntemini kullanırız fakat buharlaştırma yöntemi sıvı-sıvı karışımları ayırmada etkili değildir çünkü buharlaştırma da her iki sıvı da buharlaşıp havaya karışacağı için bunun yerine damıtma işlemine başvurulur.
Damıtma işleminde de buharlaşma da olduğu gibi karışım ısıtılır fakat burada buharlaşan sıvılar soğuk bir bölgeden geçirilerek yoğunlaşır ve başka bir kaba alınır. Kaynama noktası düşük sıvı önce buharlaşacağı için birinci kapta kaynama noktası düşük sıvının buharı toplanır. Birinci sıvı tamamen buharlaştıktan sonra sıcaklık tekrar yükselir ardında ikinci sıvı buharlaşarak ikinci kaba alınır. Böylece iki sıvı bir birinden ayrılmış olunur.

c- Yoğunluk Farkı
Saf maddelerin yoğunlukları bir birilerinden farklıdır ayrıca yoğunlukları farklı sıvıları bir kapta karıştırdığımız zaman; yoğunluğu küçük olan sıvı üstte, büyük olan sıvı ise altta olacak şekilde dengeye gelir. Böyle karışımları ayırmak için ayırma hunisi denilen musluklu bir huni kullanılır.
Ayırma hunisine öncelikle karışım eklenir ve dengeye gelmesi beklenir. Sonrasında musluk yavaşça açılarak sıvı ayrı kaplara alınır.
Özetle
- Karışımları oluşturan maddeleri, özelliklerini kaybetmedikleri için bir birinden ayırabiliriz.
- Karışımları ayırmada kullanılan yöntemler: Buharlaştırma, damıtma ve yoğunluk farkından yararlanmadır.
- Buharlaştırma, katı-sıvı karışımları ayırmak için kullanılır. Bu işlemde sıvı buharlaştırılır ve geriye katı madde kalır.
- Damıtma, sıvı-sıvı karışımları ayırmada kullanılır. Bu işlemde karışım ısıtılır ve buharlaşan sıvı soğuk bir bölgeden geçirilerek yoğunlaşır böylece diğer sıvıdan arılır.
- Yoğunluk farkı, bu işlemde ayırma hunisi kullanılır böylece bir biri içinde çözünmeyen sıvıları ayırabiliriz.